Dil Konuşma Güçlüğü Destek Eğitimi Programı


Bireyin sözel, sözel olmayan veya grafik sembol-işaret sistemlerini kullanarak iletişim kurma (alma, gönderme, işlemleme, kavrama-anlama) yetisinde kişisel, sosyal, eğitim ve iş hayatını etkileyen yetersizliklerdir. Bu yetersizliklerde işitme, dil ve konuşma süreçleri hafif düzeyden çok ağır düzeye yayılan gelişimsel ya da edinilmiş (sonradan ortaya çıkan) olarak etkilenebilir. Bu yetersizlikler belirli bir tıbbi nedene dayalı olabileceği gibi belirli bir nedene bağlı olmayabilir ve/veya çeşitli özür gruplarına ikincil olarak eşlik edebilir.

Dil ve konuşma güçlükleri ana hatlarıyla beş alt grupta modüler olarak toplanmıştır:

Sesletim (Artikülasyon) ve Ses Bilgisi (Fonoloji) Bozuklukları Konuşma seslerinin ve dile ait ses birimlerin beklenenden farklı olarak sesletimi; ve ana dilin ses sistemi ve ses birleşimlerini düzenleyen kuralları anlama ve kullanmada güçlüktür. Bu bozukluklar; konuşma sesinin özelliklerinde, çarpıtılmalar; bir ses yerine başka ses kullanma, ses düşürme, ekleme, arka sesleri (k, g) öne getirme (t, d), ya da sürtünmeli sesleri (f, v, s, z, ş, j) durak sesi olarak çıkarma (t, d, p, b) gibi hata örüntüleri ile belirlenir. Bu durum konuşmanın anlaşılırlığını olumsuz yönde etkiler.

Akıcı Konuşma Bozuklukları

Konuşmada beklenenden farklı hız, ritim gözlenmesi, ses, hece, sözcük ya da sözcük öbeği tekrarları, uzatmalar veya bloklar biçiminde konuşma akışının kesintiye uğramasıdır. Bunlara aşırı gerginlik, çabalama davranışları ve ikincil davranışlar eşlik edebilir.

Ses Bozuklukları

Bireyin yaşına ve cinsiyetine uygun olmayan ses üretimi ve/veya ses kalitesinin, perde (ton), şiddet, rezonans, ve/veya süre gibi özelliklerinde ortaya çıkan bozukluklardır.

Gelişimsel Dil Bozuklukları

Konuşma, yazı ve/veya diğer sembol sistemlerinin alıcı (algılanması-anlaşılması) ve/veya ifade edici (kullanılması) boyutlarında dilin biçim bilgisi (morfoloji), söz dizimi (sentaks), anlam bilgisi (semantik), edim bilgisi/kullanım bilgisi (pragmatik) alt sistemlerini kapsayan bozukluklardır. Bu bozukluklar doğuştan veya bebeklik/çocukluk çağında ortaya çıkan gelişimsel nitelik taşırlar.

Edinilmiş Dil Bozuklukları

Bu bozukluklar dil kazanıldıktan sonra çoğunlukla ergenlik döneminde ya da yetişkin yaşlarda herhangi bir nedenle dil ve konuşmanın kaybı biçiminde görülür. Bu bağlamda konuşma, yazı ve/veya diğer sembol sistemlerinin alıcı (algılanması-anlaşılması) ve/veya ifade edici (kullanılması) boyutlarında dilin biçim bilgisi (morfoloji), söz dizimi (sentaks), anlam bilgisi (semantik), edim bilgisi/kullanım bilgisi (pragmatik) alt sistemlerini kapsayan bozukluklardır.

PROGRAMIN GENEL AMAÇLARI

Program ile bireylerin;

-Sesletim (artikülasyon) ve ses bilgisel farkındalık (fonolojik) becerilerini geliştirmeleri,
-Günlük iletişimde konuşma hızını ve ritmini işlevsel ve akıcı bir şekilde kullanmaları,
-Sesini kalite, perde, şiddet, rezonans, ve/veya süre gibi özellikler yönünden yaşına ve cinsiyetine uygun olarak kullanmaları,
-Alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri,
-Okuma- yazma becerilerini geliştirmeleri,
-Günlük iletişimde alternatif ve destekleyici iletişim yöntemlerini kullanmaları beklenmektedir.
Dil ve Konuşma Terapisi Nedir? Dil ve konuşma terapisi, konuşma ve/veya dil bozukluğu olan çocukların tedavisi için uygulanan terapi yöntemidir. Dil ve Konuşma Bozuklukları Nelerdir? Konuşma bozukluğu ses çıkarmayla ilgili sorunları işaret eder. Konuşma bozuklukları şunları içerir: Artikülasyon bozukluğu: Seslerde, hecelerde ya da sözcüklerde ses çıkartmakta yaşanan problemlerdir. Akıcılık bozuklukları: Bunlar, konuşma akışında bozukluklar, kısmi sözcük tekrarları (“bb-baba”) veya uzamış sesler ve heceler (baaaaaaaba) şeklinde ifade edilen halk dilinde kekemelik adı verilen problemi içerir . Rezonans veya ses bozuklukları: Ses tellerinde meydana gelen ses, ses teli üzerindeki boşluklarda oluşur, uygun olmayan frekans aralığındaki sesler bu boşluklarda filtrelenirken, uygun olan seslerin şiddeti arttırılır. Burun rezonans bozuklukları iki çeşitte görülmektedir: Hipernasalite, Hiponasalite. Konuşma sırasında nasal rezonansın normalden fazla olması durumuna hipernasal, normalden düşük olması durumuna hiponasal denir. Dil ve Konuşma Terapisti Dil ve konuşma terapisti olarak adlandırılan terapistlerdir. Üniversitelerin dil ve konuşma terapistliği bölümünde lisans seviyesinde eğitimini tamamlamış bireylere bu ünvan verilir. Dil ve konuşma terapistleri; insan iletişimi, gelişimi ve bozuklukları konusunda eğitim alırlar. Bu terapistlerin; konuşma bozukluğu olan kişilerdeki sorunların nedenini bulmak, hastalığı tedavi etmek için gerekli programı hazırlamak ve tedavi programının ilerleyişini gözlemlerken dil ve konuşma bozukluğu olan hastaları motive etmek gibi görev ve sorumlulukları vardır.

Dil ve Konuşma Terapistleri Ne Yapar?

Dil ve konuşma terapisinde bir terapist, sorunların üstesinden gelmek için bir çocukla veya yetişkinle birebir, küçük bir grupta veya bireysel odada çalışır.

Dil müdahale faaliyetleri:

DKT(Dil ve Konuşma Terapistleri), dil gelişimini teşvik etmek için çocuklarla oynayarak ve konuşarak, resimler, kitaplar, nesneler veya devam eden yaşamsal etkinlikleri kullanarak etkileşime girerler.

Artikülasyon terapisi: Artikülasyon veya ses üretimi, alıştırmalar, terapist modelinin, genellikle oyun etkinlikleri sırasında bir çocuk için kelimeler ve cümlelerdeki doğru sesleri ve heceleri düzeltmesini içerir. Oyun seviyesi yaşa uygundur ve çocuğun özel ihtiyaçları ile ilgilidir. Konuşma terapisti, çocuğa “r” sesi gibi belirli seslerin nasıl yapılacağını ve belirli sesler yapmak için dilin nasıl hareket ettirileceğini gösterecektir.

Oral motor / beslenme ve yutma tedavisi: Dil konuşma terapistleri; ağız kaslarını yemek, içmek ve yutmak için güçlendirmek için yüz masajı ve çeşitli dil, dudak ve çene egzersizleri dahil olmak üzere çeşitli oral egzersizler kullanabilir. Dil ve konuşma terapisti, ayrıca bir çocuğun yeme ve yutma sırasında sözlü farkındalığını arttırmak için farklı gıda dokuları ve sıcaklıkları getirebilir. Hangi Durumlarda Dil ve Konuşma Terapisine İhtiyaç Olur?

Dil ve konuşma terapisine ihtiyaç duyulan durumlar genel olarak aşağıdaki gibidir:

işitme bozuklukları

bilişsel (entelektüel, düşünme) veya diğer gelişimsel gecikmeler

zayıf oral kaslar

kronik ses kısıklığı

yarık dudak veya yarık damak

otizm

motor planlama problemleri

artikülasyon problemleri

akıcılık bozuklukları

solunum problemleri (solunum bozuklukları)

beslenme ve yutma bozuklukları

travmatik beyin hasarı

Terapi, mümkün olan en kısa zamanda başlamalıdır. Tedaviye erken başlayan (5 yaşından önce) çocuklar, daha sonra başlayanlardan daha iyi sonuçlar alabilirler.Ancak,bu durum, daha büyük çocukların tedavisinin başarısız olacağı anlamına gelmez. Bununla birlikte, dil ve konuşma terapisine geç başlanan çocukların ilerlemeleri daha yavaş olacaktır, çünkü değiştirilmesi gereken kalıpları önceden öğrenmişlerdir. Ebeveynler Terapiye Nasıl Yardımcı Olabilir?

Ebeveynler, çocuğun konuşma veya dil terapisindeki ilerlemesinin başarısının anahtarıdır. Programı en hızlı ve en uzun süreli bitiren çocuklar, ebeveynleri dahil olan çocuklardır. Terapiste ne yapabileceğinizi sorun. Örneğin, çocuğunuza dil konuşma terapistinin önerdiği ev içi aktiviteleri yapmasında yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede çocuğunuzun sürekli gelişimini ve yeni becerilerini taşımasını sağlarsınız. Bir konuşma veya dil bozukluğunun üstesinden gelmek zaman ve çaba gerektirebilir. Bu nedenle tüm aile üyelerinin çocukla sabırlı ve anlayışlı olması önemlidir.